TEKNİK BİLGİLER

Hidrolik Direksiyon Sisteminin Genel Yapısı

Sistem genel olarak hidrolik pompa, yön kontrol valfı, silindir, emniyet valfı, depo, filtre ve ara elemanlardan oluşur.

Hidrolik Pompa : Otomobillerde kayış kasnak sistemi ile çalışır. Tamamen motor gövdesinden ayrıdır Depo ve pompa gövdesi tek parça halindedir Kamyon, traktör, iş makineleri gibi ağır taşıtlarda ise pompa ve depo tek parça olarak motor gövdesine bağlanmıştır. Pompa hareketini dişli sistemi ile motordan alır. Bu ağır taşıtların bir kısmında (özellikle traktörlerde) bu pompadan çıkan basınçlı akışkan aynı zamanda yardımcı aksamların kontrolünde (pulluk , pulvericator gibi ) kullanılır, bu devreler genellikle kapalı merkezli devrelerdir.

Yön Kontrol Valileri : Direksiyon ve rotlarla direkt irtibatlı olan birleşik komuta sistemi içerisinde yer alır.

Güç Silindiri : Rot ve şasi ile irtibatlıdır. Yön kontrol valfı tarafından kontrol edilir. Bağlantıda genellikle esnek borular kullanılır.

Emniyet Valfı : Pompa depo kompleksi üzerindedir. Pompadan çıkan fazla basınçlı akışkan bu valfden depoya gönderilir.

Depo : Depo pompa kompleksi üzerindedir. Depo sürekli kontrol edilir ve dolu tutulur. Depodaki yağ tamamlanırken silindirin en kısa konuma gelmesi sağlanır. Bu sayede piston kolundan dolayı meydana gelecek taşmalar önlenmiş olur.

Filtre : Emiş hattında yer alır. Genellikle öze! tel süzgeçler kullanılır. Bunlar kullanıldığında değiştirilemez, çıkarılarak temizlenir ve yerine takılırlar.

Ara Elemanlar : Genellikle esnek, basınca dayanıklı hortumlar oluşturur. Bu hortumlar kontrol edilip, çatlak ve delinme gibi durumlarda değiştirilirler. Pompada kullanılan V kayışları da gerginlik ve çatlak kontrollerine tabi tutulurlar.

Hidrolik Direksiyonun Basit Çalışması

Hidrolik direksiyonun direksiyon eforunu sağlayan iki ayrı tipi vardır, birinci tip motor gücünü kullanan hidrolik bir sistemdir. Diğeri ise bir elektrik motor kullanır. Birincisi için motor bir pompanın hareketinde kullanılır ikincisi için, ön bagaj kompartmanı içinde bağımsız bir elektrik motorlu pompa kullanılır, her ikisi de hidrolik basınç üretir ve bu basınç hidrolik silindir içinde bir piston üzerinde uygulanır, böylece hidrolik basınç kremayer eforu için pinyona yardım eder. Bu yardımın miktarı basıncın miktarına bağlı olarak pistonun üzerine uygulanır. Bu nedenle, eğer daha fazla direksiyon kuvveti gerekirse, basınç yükselmelidir. Hidrolik basınç içindeki değişim, direksiyon ana miline bağlı bir kumanda valfi ile sağlanır. Hidrolik yağı pompadan kumanda valfıne gönderilir. Eğer kumanda valfı nötr konumu içinde ise hidroliğin hepsi kumanda valf inden geçerek emniyet valfı içine akar pompaya geri döner. Aynı zamanda, hemen hemen hiç basınç oluşmaz,çünkü silindir pistonunun her iki tarafındaki basınç eşittir ve piston bu durumda herhangi bir yöne hareket etmeyecektir.

Dönüş Sırasında : Direksiyon ana mili herhangi bir yöne döndüğü zaman, kumanda valfı de hareket eder ve hidrolik geçişinin biri kapanır. Diğer geçit açılır ve hidrolik akış hacmi oranında bir değişime neden olur. Aynı zamanda da, basınç oluşur. Sonuç olarak, pistonun her iki tarafı arasında bir basınç farkı meydana gelir ve piston daha düşük basıncın bulunduğu tarafa doğru hareket eder, böylece silindirin düşük basınç tarafındaki hidrolik, kumanda valf inden pompaya geri döner.

Hidrolik Güç Yardımlı Direksiyon Sisteminden Arzulanan Özellikler Emniyet (Güvenlik ) : Hidrolik güç yardımlı direksiyon sistemlerinin ilk olarak kullanılmaya başlandığı yıllarda bu sistemin en iyi kullanımına yönelik çalışmalara büyük bir ağırlık verilmiştir. Direksiyon simidi üzerinde oluşan etkilerin(yola ve manevraya bağlı olarak) hissedilmesi konusunun ne kadar önemli olduğu daha o günlerde (1950’li yıllarda) anlaşılmış olup, manevralar sırasında oluşan yanal ivmenin artması ile birlikte kendi kendini hizalayan torkun azalmaya başlamasının hissedilmesini lastiklerin yol tutuşu hakkında bilgi verdiği gözlenmiştir. Böylece bugündeki çalışmalarda aracın yol tutuşu konusundaki limit değerler (yani aracın manevra sırasında gelen merkezkaç kuvveti etkisi ile devrilme veya savrulma eğiliminin başladığı anlar) direksiyon sisteminden hissedilerek sürüş emniyeti artırılmıştır. Lastik patlamalarında aracın bir tarafa çekmesini engeller.

Hassasiyet : Hidrolik sistem en ufak manevra komutlarını algılamalıdır. Şoförün en ufak hareketinde sisteme basınç etkilemeli , istediğinde ise bu basınç kuvveti tekrar kaldırılmalıdır.

Bakım (Servis ) Kolaylığı : Hidrolik direksiyon sisteminde çalışma maddesi özel hidrolik yağıdır. Bu yağın kontrolü her 10.000 km. de bir yapılmaktadır. Kontrol anında motor rölanti devrinde çalışmalıdır. Kontrol yapılmadan önce direksiyon birkaç kez tam sağa ve sola çevrilmeli, sonra düz durumda tutulmalıdır. Hidrolik seviyesi , hidrolik yağ deposu üzerinde bulunan yağ seviye çubuğundan okunur. Az ise ilave edilir. Hidrolik direksiyon sistemli araçlarda uzun süreli park halinde direksiyon tamamen sağa veya sola kırılmış olarak tutulmalıdır. Hidrolik direksiyon sisteminde basınçlı yağı sağlayan pompa hareketini V kayışı ile motordan alır. V kayışı gerginliği 1-1,5 cm esnemelidir.

Hidrolik Direksiyon Sistemlerinde Arıza

Direksiyon sistemi kontrol edilirken; direksiyon sistemi ve ön tekerlekler, süspansiyon, akslar ve şasi arasında ki yakın ilişki unutulmamalıdır. Bu nedenle ortaya çıkacak problemler sürücüye direksiyon sisteminden gibi görünse bile süspansiyon sistemi içindeki problemler arızanın asıl sebebi de olabilmektedir. Bu nedenle karar vermeden önce, direksiyon sistemi içinde yer alan problemleri göz önüne almak ve diğer bütün olası nedenleri kontrol etmek bize zaman ve efor tasarrufu sağlayacaktır. Hidrolik direksiyon sistemlerinde oluşabilecek arızalar, muhtemel sebepleri ve tamir yöntemleri aşağıdaki tablolarda gösterilecektir. Bu arızalar mekanik direksiyon sistemlerindeki arızalarla benzerlik göstere bilirler. Aşağıda bütün arızalar da verilecektir. Direksiyon simidinin yukarı ve aşağı, sola ve sağa, ileri ve geri hareketi ve direksiyon simidinin ana mil üzerindeki bağlantısının iyi olup olmadığının kontrolü, ana mil bilyelerinin gevşek olup olmadığı ve direksiyon kolonunun bağlantılarının sıkılığının kontrol edilmesidir, araç üzerinde yapılan kontrollerdir.

Aşırı Direksiyon Simidi Boşluğu : Direksiyon sisteminde bir çok mafsal olduğundan, çok az bir boşluk olması beklenir. Bu nedenle, direksiyon sistemindeki parçaların gevşemesi ve mafsalların aşınması sonucunda oluşan aşırı bir boşluk aracın yolda gezmesine ve bir tarafa gezmesi ne sebep olacaktır. Bu da lastiklerde anormal aşıntılara ve titreşimlere neden olacaktır.

Direksiyon simidi boşluğunun kontrolü : Araç düz sürüş konumunda iken, direksiyon simidi hafifçe döndürüldüğünde ön tekerlekler döner. Fakat ön tekerleklerin tam dönmesi için yeterli değildir. Bu esnadaki direksiyon simidi hareketinin miktarına direksiyon simidi boşluğu diyebiliriz. Kabul edilebilir boşluk limiti araç modeline göre değişiklikle birlikte 30 mm' den daha fazla değildir. Eğer boşluk fazla ise, buna aşağıda yazılı arızaların biri veya birkaçı neden olabilir.

  • Direksiyon simidi somunu yetersiz sıkılıkta
  • Direksiyon dişlisinin aşınması veya yanlış ayar
  • Aşınmış bağlantı mafsalları
  • Gevşek konsol bağlantıları
  • Gevşek tekerlek bilyeleri
  • Gevşek ana mil mafsalları

Ortaya Çıkan Arızalar

Normal Sürüş Esnasında Aracın Bir Tarafa Çekmesi : Bunun anlamı şudur; Sürücü aracı düzgün bir konumda sürmeye çalışırken aracın bir tarafa aktığı hissedilir. Bu sağ ve sol tekerlekler arasında dönme dirençleri içinde veya sağ ve sol direksiyon aksları etrafında işleyen momentler içinde büyük farklılıklar olduğu zaman, aracın bir tarafa çekmesi şeklinde ortaya çıkar.

  • Aracın önü krikoda iken, direksiyon dişli ve direksiyon bağlantılarını ayırarak, her bir parçanın ayrı ayrı kontrolüne müsaade eder. Eğer direksiyon kutusu çalışması sertse; direksiyon dişlisinde bir arıza, ön yükleme ayarında yanlışlık, yağ veya gres azalması, bilye veya burçlarda bir arıza olmasına neden olur.
  • Direksiyon çolak kolu ve bağlantısını ayırarak, çolak kol çevrilir. Eğer ağırsa, rotiller veya king-pim arızalıdır.
  • Aşırı kaster de muhtemelen sert direksiyona neden olacaktır.

Yolda Gezme : Yolda gezmenin anlamı; aracın yönlendirildiği istikametin dışına çıkma eğiliminde olmasıdır. Bu oluştuğu zaman, aracın arzu edilen yönde gitmesi için sürücünün direksiyon sürekli düzeltmeye çalışması gerekir.